AI: Rakip Değil, Yoldaş
DMEXCO 2024 uluslararası dijital pazarlama konferansında Microsoft'tan arama motorlarının geleceğine ilişkin inciler...
Microsoft Global Satış Başkan Yardımcısı Amanda Richmond Microsoft'un vizyonunu anlattı.
Microsoft'un iki önemli lideri, Amanda Richmond (Global Medya Satış Başkan Yardımcısı) ve James Murray (Yapay Zeka Ürün Pazarlama Lideri), DMX Go sahnesinde geleceğin arama ve yapay zeka teknolojileri üzerine konuştu. Özellikle pazarlamacılar için kritik olan bu teknolojilerin nasıl şekilleneceğini ve iş dünyasına nasıl fayda sağlayacağını paylaştılar.
AI: Rakip Değil, Yoldaş
Amanda, konuşmasına yapay zekanın insanların rakibi olarak algılanmasının yarattığı endişelerden bahsederek başladı. Tarihsel olarak, teknoloji genellikle insanlara karşı bir yarış olarak görülmüş; makinelerin insanlardan daha hızlı veya daha iyi çalışabilmesi üzerine kurgulanmış. Ancak bu perspektif, insanlarda güvensizlik yaratmış ve yaratmaya devam ediyor. Oysa, Amanda'ya göre, bu bakış açısını değiştirmek gerekiyor. Yapay zekayı bir rakip olarak görmek yerine, onun bir yardımcı ve yoldaş olabileceğini anlamak kritik.
Özellikle arama motorlarında yapılan otomatik tamamlama sonuçlarına baktığınızda, birçok kullanıcının yapay zeka hakkında endişe duyduğu açıkça görülüyor. İş kaybı, yaratıcı endüstrilerdeki rolümüzün yapay zeka tarafından nasıl etkileneceği gibi kaygılar ön planda. Ancak Amanda, yapay zekanın insanları güçlendirebileceğini ve olumlu değişiklikler yaratabileceğini vurguluyor.
Yapay zeka artık ses tanıma, özetleme ve analiz gibi birçok konuda insan zekasına oldukça yakın bir noktada. Hatta Microsoft'un "yapay burun" teknolojisi gibi örnekler, insanların benzersiz olduğunu düşündüğü duyuların bile makineler tarafından simüle edilebildiğini gösteriyor.
Yapay Zeka ile Daha Verimli Arama Deneyimi
James Murray, Amanda'nın yapay zeka hakkındaki vizyonunu arama deneyimlerine uygulayarak devam etti. Arama, artık sadece bir kutuya kelime yazıp bağlantılar almakla sınırlı değil; daha kişiselleştirilmiş, daha yaygın ve daha proaktif hale geliyor.
James, geleceğin aramasının üç temel özelliği üzerinde durdu:
Yaygınlık: Arama her yerde, her cihazda ve her yüzeyde mevcut olacak. Örneğin, bir perakende deneyiminde kullanıcılar, bir siteye girdiklerinde yapay zeka destekli bir dijital asistanla iletişim kurarak alışveriş yapabilecek.
Kişiselleştirme: Arama sonuçları artık daha derin ve anlamlı olacak. Sadece birkaç anahtar kelimeyle basit sonuçlar almak yerine, yapay zeka ile daha geniş ve kişiselleştirilmiş sorular sormak mümkün. James, bir örnekle, 11. evlilik yıl dönümü için "alkol tüketmeyen, mücevher sevmeyen, çiçeklerden hoşlanmayan" eşi için anlamlı bir hediye arayışını paylaştı. Bu tür derin sorular artık co-pilot sayesinde doğru ve kişiselleştirilmiş yanıtlarla karşılanabiliyor.
Pro-aktivite: Yapay zeka, kullanıcıların iş yükünü azaltarak, iş süreçlerinde aktif bir takım üyesi gibi çalışabilir hale geliyor. Örneğin, bir pazarlamacı olarak bir SWOT analizi yapmanız gerektiğinde, yapay zeka size araştırmalar yaparak en önemli verileri sunabiliyor ve işlerinizi hızlandırıyor.